Merhaba arkadaşlar yeni bir blog yazımla sizlerle beraberim.Bu güzel günde ve Ramazan ayında öncelikle oruc tutmakla beraber herkesin Ramazan ayı mübarek olsun ve mutlu mesut geçirmenizi temenni ediyorum.Bu mübarek ay da bu blog yazısını yazmaktan gerçekten büyük zevk duyuyorum.Konuya nerden başlasam diye düşünürken üniversite yaşamımda çektiğim zorluklar ve de halen çektiğim zorlukları değinmek istedim..4 yıldır ne çektiğimi bir ben birde Allah bilir.Şu 4 yıllık üniversite hayatımda "İskenderun" da birçok güzel veya kötü anım oldu..Ama artık işin sonuna geldim galiba son 4 dersim kaldı ve de bunları vermek için elimden geldiğince gayret gösteriyorum.Bazen düşünüyorumda ilk yıllarda biraz öğrencilik hayatımı yaşamak istemiştim ve daha çok ders çalışmaktansa gezmeyi tercih etmiştim ve de müzik üretimlerine devam ettim birçok set yaptım ve sundum görüyorumki milyonlar izlenerek emeğimin hakkını veriyor :) Ama şimdiki kafam olsa bunu mümkünatı yok yapmazdım.Neden mi; Daha çok ders çalışıp biran önce bitirme hevesim yoktu çünkü ilk başlarda ama şuan bitsin diye çok uğraşıyorum..Çünkü üniversitede ortamlar çok değişiyor ilk yılımdaki gibi arkadaş ortamım kalmadı ve o günleri çok arıyorum..Sınıf arkadaşlarımdan çoğu ya bölüm zor değip üniversiteyi bıraktı..Askere gidenler oldu ama ben pes etmedim yüzdüm yüzdüm ve bu zor olan mekatronik bölümünü bitirmeme az kaldı..Umarım ilerleyen günlerde okuduğum bölüm emeklerimin karşılığını verirde güzel bir iş sahibi olurum inşallah..Tabiki sadece kendim için demiyorum umarım emek veren ve çalışan öğrenci kardeşleriminde Allah yüzüne bakarda iyi bir kariyer ve geleceğe sahip olurlar inşallah..Öğrenci evime gelecek olursak şu 4 yıllık süreçte birçok evde ve yurtta kaldım çok sıkıntılar çektim cemaat evinden tut 1 yıl "Kubar" içen arkadaşlarla beraber kaldım..Bu çok kötü bir durum farkındayım ama kendi nefislerimi yendim ve ne sigara ne de kubar(ot) denen laneti ağzıma sürdüm..Fakat şunu iyi biliyorum ki insana ne gelirse arkadaşdan geliyor..Arkadaş seçmek çok önemlidir..Ben nefsime yenik düşüp bir kere denemekten ne çıkar deseydim şuan pis ve dışlanan bir bağımlı olabilirdim..Ayrıca ailem bu durumu öğrendiklerinde çok mahcup olabilirdim hatta onların gözünde gereksiz bir insan olurdum ve de bana yardım desteğini kesebilirlerdi..Ama çok şükür ki Allah yüzüme baktı..Beni kötülerle sınasa bile ben bu maddeleri içmeyerek en iyisini yaptığımın farkındayım..Belkide bir sınava sokuldum ve geçtim mi geçmedimmi orasını Allah bilir...
Genel olarak değinmem gerekirse üniversiteler bambaşka bir dünyadır. Çok güzel geçebileceği gibi çok kötü şeylerle de karşılaşabilirsiniz. Ama her ikisinden de hayatta tek başına mücadele etmeyi, bütçe planları yapmayı ve hayatın ta kendisiyle tanışmayı öğrenirsiniz. İlk öce ev ortamından bahsetmek istiyorum. Ev arkadaşları bazen sorun olur. Kimisi tam kafa dengi olur 4 sene birlikte unutulmaz bir dostluk yaşarsınız, kimisi aksi çıkar ertesi ay evden kovarsınız. Bunlar olmaz demeyin eve çıkınca en samimi dostluğu biteni gördüm. Ev partileri filan olur gitar veya saz çalan arkadaşlar varsa muhabbet sabaha kadar sürer. Sonra kafelerde ya da barlarda (gittiğiniz şehre bağlı tabi) çeşitli gençlik partileri(doğum günü partisi, sınav sonrası partisi vs.) olur. Bunun dışında, üniversite yemekleri, bölüm yemekleri, bölüm gezileri ve üniversitenin düzenlediği geziler( Karadeniz turu, Kapadokya, Güneydoğu gezileri, Alanya tatilleri vs.) renk katar üniversitelinin hayatına. Gittiğiniz şehrin sosyal ortamı, sınıftaki sosyal ortam ve arkadaşlarınızla bağlarınız iyiyse keyifli ve unutulmaz bir 4 yıl sizi bekliyor demektir. Bekliyor beklemesine ama gelelim derslere. Bu hayata kapılıp asıl orada olma sebebiniz olan okumayı yabana atmayın. Yoksa ortamda kaybolur gidersiniz. Sonuç olarak biter o üniversite bir gün ama 5 yılda mı 8 yılda mı onu bilmem.
Neyse bu yazımıda burda noktalıyorum...Umarım herşey istediğiniz gibi olur Serkan Türkel Blog okuyucuları..Genel olarak değinmem gerekirse üniversiteler bambaşka bir dünyadır. Çok güzel geçebileceği gibi çok kötü şeylerle de karşılaşabilirsiniz. Ama her ikisinden de hayatta tek başına mücadele etmeyi, bütçe planları yapmayı ve hayatın ta kendisiyle tanışmayı öğrenirsiniz. İlk öce ev ortamından bahsetmek istiyorum. Ev arkadaşları bazen sorun olur. Kimisi tam kafa dengi olur 4 sene birlikte unutulmaz bir dostluk yaşarsınız, kimisi aksi çıkar ertesi ay evden kovarsınız. Bunlar olmaz demeyin eve çıkınca en samimi dostluğu biteni gördüm. Ev partileri filan olur gitar veya saz çalan arkadaşlar varsa muhabbet sabaha kadar sürer. Sonra kafelerde ya da barlarda (gittiğiniz şehre bağlı tabi) çeşitli gençlik partileri(doğum günü partisi, sınav sonrası partisi vs.) olur. Bunun dışında, üniversite yemekleri, bölüm yemekleri, bölüm gezileri ve üniversitenin düzenlediği geziler( Karadeniz turu, Kapadokya, Güneydoğu gezileri, Alanya tatilleri vs.) renk katar üniversitelinin hayatına. Gittiğiniz şehrin sosyal ortamı, sınıftaki sosyal ortam ve arkadaşlarınızla bağlarınız iyiyse keyifli ve unutulmaz bir 4 yıl sizi bekliyor demektir. Bekliyor beklemesine ama gelelim derslere. Bu hayata kapılıp asıl orada olma sebebiniz olan okumayı yabana atmayın. Yoksa ortamda kaybolur gidersiniz. Sonuç olarak biter o üniversite bir gün ama 5 yılda mı 8 yılda mı onu bilmem.
0 yorum: